RedHack tarafından hacklendiğini düşündüğüm bir UFO tarafından geçen ayın 15 i gibi kaçırıldım. Yerime klonumu bıraktılar ve Venüs manzaralı bir laboratuvarda bir takım deneylere tabi tutuldum.
Odamın manzarası |
Bana çok iyi davrandılar. Yediğim önümde yemediğim arkamda, bir takım uzay masajları, sırtıma sıcak ay taşları falan. Açıkçası en başlarda bu iyi niyetin arkasında bir çapanoğlu aradım, günler geçtikçe de, madem rehin alındım bari zevkini çıkarayım dedim. Hatta devamlı üzerimde test yapan Yu Pantrakahs kod adlı uzaylıyla arkadaş bile oldum. Kendisiyle sohbetlerim sırasında benim gibi birkaç kişiyi daha kaçırdıklarını, yerine bıraktıkları klonlarda bir takım problemler olduğunu söyledi. Bu problemler, 8 dakika boyunca konuşup yaklaşık 75 milyon kişinin seni anlamaması şeklinde ya da dün AK dediğine bugün BOK demek şeklinde gelişiyormuş. Bende de ayın 15inden beri bir takım değişiklikler sezdiyseniz suç benim değil upgrade edilmemiş klonumdadır. Neyse asıl konuya gelelim, bana yaptıkları bu testlerden bazılarını sizinle de paylaşmak isterim.
Laborant Yu Pantrakahs hanım |
Öncelikle bir sabır testine tabii tutuldum. Günlerdir bana verdikleri bu lüksü ve rahatı tek tek geri almaya başladılar. Kıyafetlerimden başladılar; ilk günlerde dünyadan yürüttükleriyle donattıkları bir mağazadan istediğimi giyebiliyorken işler giderek çirkinleşti.Konu kıyafetlerden şimdi burada yazsam okuması saatler sürecek diğer haklarıma geldi. Dayandım, dayandım, dayandım en sonunda patladım. Onlar da bunu bekliyorlarmış. Bana nasıl olup da bu zamana kadar sabrımın taşmadığına hayret ettiklerini, başka deneklerde yaptıkları testlerden aldıkları sonuçlardan; genel olarak, organizmaların gelişmişlik düzeyiyle, sabır taşmasının doğru orantılı olduğuna dair bulgular elde ettiklerinden bahsettiler. Nereler mesela dedim, coğrafi olarak Kuzeye gittikçe böyle dediler.
Devamında bir takım sağlık testlerine tabi tutuldum. Bizim GDO, onların blrıuh847587 dediği, besine benzer maddelerle beslenmiş olmama rağmen, bu yaşa nasıl geldiğime daha da çok şaşırdıklarından bahsettiler. İnter-Galaktik sistemlerin en ücra köşelerinde bile GDO'lu pirinç yasakmış mesela, kaçak olarak sokmak için kanun değiştiren Yıldızvekili Evil Goth-Yalaré ise volkan gezegeni Mustafar'a sürülmüş.
Mustafar Meclis Binası |
Özellikle bizim yaşadığımız kara parçasının yukarıdan çok dumanlı, isli ve puslu göründüğünden bahsettiler. Bunun sebebi ise yapılan ağaç katliamıymış. Onlar bu ileri teknolojiyle bile yetişkin bir ağacın faydalarını tam olarak sağlayan bir makine geliştirememişler o yüzden elde kalanlara çok iyi bakıyorlarmış. Bizim bu yaptığımız işlere mana veremiyorlar bir türlü. İş makineleriyle ağaçları tam ortalarından kürdan gibi kırıp bir kenara atıldığı videoların CNN International tarafından fotoşoplandığı konusunda ellerinde kesin bilgi varmış, cuma günü yayınlayacaklarmış. Çünkü söylediklerine göre böyle bir hareketi bizim gibi ilkel bir ırktan bile beklemezlermiş. Ne demekse?
Cuma'yı bekle adi CNN! |
Bir ara İnter-Galaktik sistemde bir ayaklanma olmuş, en az 15 gezegende herkes ayakta durmaya başlamış. Ayakları olmayan Both-aaere gezegeni halkı bile bu eyleme katılmış. Ayaklanmaya karşı Galaksi Hükümeti galaknet'i kapamaya ve sınırlandırmaya çalışmış hatta ayaklanmayı yayınlayan Ulusal-Halk-Moori adlı gazeteciye de bir güzel yalan suçlar uydurup, cezayı yapıştırmışlar mı?! Neyse ki eylemler sürmüş de birazcık utanmasını bilen yetkililer istifa etmişler ama tabii bu çoooook gelişmiş bir sistemmiş. Kuzeydekiler gibi yani :)
Bu arada benden tüm sosyal medyadaki hesaplarımın şifrelerini aldılar. Bu yüzden bir takım tweetlerden ve facebook güncellemelerinden hatta geçenlerde helada yaptığım check-in'den bile ben sorumlu değilim. Tek sorumlu RedHack'in başındaki Dr. Yras Ennada'dır.
Her şeyin tek müsebbibi Dr. Yras Ennada |
Bu sohbet/test ilişkisi yaklaşık 20 gün sürdü, e bi şey yapamaz mıyız dedim; Onlar da çok üzülüyorlar ama gelişmekte olan toplumlara dokunmamak gibi bir prensipleri varmış. Anca kaçırıp yerine klon koyuyorlar. bizim hükümetten klon var mı dedim, daha o teknoloji seviyesine onlar bile gelememiş, düşün..
Tam o ara kahve yaptım, sana fal bakıyım faslına geldik ki bi uyandım, meğerse kapının altından gaz sızıyomuş, hem de yedinci katta.
Sevgiler, gazsız günler..